T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/11300
Karar No: 2023/1971
Karar Tarihi: 26.04.2023
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
İLK DERECE MAHKEMESİ: Erzincan Aile Mahkemesi
Taraflar arasındaki davacı tarafından açılan çocuğun annesinin yeniden evlenerek aldığı soyadının
çocuğa verilmesine izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince
davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince
başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz
şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne
karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler
incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; boşandıktan sonra davacının kızı ile birlikte Erzincan'a
yerleştiğini, yeni eşi ile birlikte burada yaşamaya başladığını, davacının yeni evliliğinden bir
çocuğunun daha dünyaya geldiğini, annesi ile aynı soyadını taşımamaktan rahatsız olan ...'in kardeşi ...
...'nın dünyaya gelmesiyle birlikte onunla da soyadının farklı olduğunu gördüğünü, aile içinde
dışlandığını düşündüğünü, gerek okulda gerekse de sosyal ortamlarda kendini tanıtırken soyadını
söylemeye çekinmeye başladığını, davacının bu soyadı farkını ...'e anlatmakta zorluk çektiğini,
çocuğun soyadının ... soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun yararına olacağına, müşterek çocuğun
babası ile görüşmek istemediğini, babasının soyadını kullanmak istemediğini, annesi ve kardeşiyle aynı
soyadına sahip olmak istediğini, müşterek çocuğun her türlü işi resmi işleri ve okuuğunu belgelemek
için nüfus kayıt örneğini göstermek durumunda kaldığı zamanlar olduğunu iddia ederek davasının
kabulü ile müşterek çocuğun Demirtaş olan soyadının ikinci evliliği sonucu aldığı ... soyadı olarak
değiştirilmesi talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı
görülmüştür.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “...davacının kızlık soyadının
\"...\" olduğu, davalı ile boşandıktan sonra 09.10.2018 tarihinde yeniden evlendiği ve \"...\" soyadını
aldığı, velâyeti kendisine bırakılan müşterek çocuğa da bu soyadının verilmesini talep etiği, ancak
boşanma ya da evliliğin iptali halinde davacı annenin soyadının yeniden değişme ihtimalinin her
zaman mevcut olacağı, böyle bir durumun ortaya çıkması halinde çocuğun soyadı ile annenin
soyadının yine farklı olacağı ve bu durumun nüfus kayıtlarında daha çok karşıklığa sebebiyet vereceği,
ayrıca çocuğun da olumsuz yönde etkileneceği, bu nedenle çocuğun soyadının annenin yeni evlilik
soyadı olan \"...\" olarak değiştirilmesinin hem çocuğun üstün yararı açısından hem de kamu düzeni
açısından bir fayda sağlamayacağı\" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf
başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuğun diğer kardeşleri ile aynı soy ismini
taşımadığından bu durumu kendisine dert ettiğini ve psikolojisinin olumsuz etkilendiğini, İlk Derece
Mahkemesince davanın açıldığı tarihteki hal ve koşullara göre somut olayı değerlendirmesi gerektiğini,
annenin her an boşanabileceğini düşünerek varsayımlar üzerinden hareket etmesini hukuk düzeninin
kabul etmeyeceğini, söz konusu davanın çocuğun üstün yararına olduğunun tanık beyanlarıyla
ispatlandığını ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar
verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı boşanma sonucu velâyeti
kendisine verilen annenin bekarlık soyadını çocuğun üstün yararının bulunması halinde alabileceği ve
bu konuda başkaca bir yasal düzenlemenin bulunmadığı, evlilik birliği içinde doğan çocuğun evlilik
içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annenin ikinci evliliği nedeniyle kazanmış olduğu soyadı
ile değiştirilmesi mümkün bulunmadığının anlaşılmasına göre istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk
Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin
(1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz
isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; konuya ilişkin mahkeme kararlarına yönelik
bireysel başvuruları inceleyen Anayasa Mahkemesinin annenin kızlık soyadının çocuğun üstün
yararına olması halinde çocuğa verilebilmesinin önünü açmış olduğu, sırf yasal düzenleme
bulunmamasının gerekçe gösterilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesi’nin
dava açıldığı tarihteki hal ve koşullara göre somut olayı değerlendirmek suretiyle bir karar vermesi
gerektiğini, çocuğun soy adının ... olarak düzeltilmesi dava tarihi itibariyle çocuğun üstün yararına
olduğunun tanık beyanları ile ispatlandığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının
bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, ortak çocuğun velâyetinin annede olması nedeniyle, çocuğunun annesinin ikinci evlilik
soyadını kullanmasının çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 10 uncu, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi. 6100
sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 11 Nolu
Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu
Protokol 5 inci maddesi. Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 esas, 2011/165 karar
sayılı iptal kararı.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde
yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere,
uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava
şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun
olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını
gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci
fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.