YARGI İÇTİHATLARI

23.10.2023 Pazartesi
YARGI İÇTİHADI
ANNENİN İKİNCİ EVLİLİĞİNDEKİ SOYADININ ÇOCUĞA VERİLMESİ
Annenin ikinci evliliğinden kazandığı yeni soyadı, evlat edinme yolu dışında çocuğa verilemez; ancak kızlık soyadı çocuğa verilebilir.

T.C.

YARGITAY

2. Hukuk Dairesi

Esas No: 2022/11300

Karar No: 2023/1971

Karar Tarihi: 26.04.2023

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

İLK DERECE MAHKEMESİ: Erzincan Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki davacı tarafından açılan çocuğun annesinin yeniden evlenerek aldığı soyadının

çocuğa verilmesine izin davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince

davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince

başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz

şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne

karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler

incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; boşandıktan sonra davacının kızı ile birlikte Erzincan'a

yerleştiğini, yeni eşi ile birlikte burada yaşamaya başladığını, davacının yeni evliliğinden bir

çocuğunun daha dünyaya geldiğini, annesi ile aynı soyadını taşımamaktan rahatsız olan ...'in kardeşi ...

...'nın dünyaya gelmesiyle birlikte onunla da soyadının farklı olduğunu gördüğünü, aile içinde

dışlandığını düşündüğünü, gerek okulda gerekse de sosyal ortamlarda kendini tanıtırken soyadını

söylemeye çekinmeye başladığını, davacının bu soyadı farkını ...'e anlatmakta zorluk çektiğini,

çocuğun soyadının ... soyadı ile değiştirilmesinin çocuğun yararına olacağına, müşterek çocuğun

babası ile görüşmek istemediğini, babasının soyadını kullanmak istemediğini, annesi ve kardeşiyle aynı

soyadına sahip olmak istediğini, müşterek çocuğun her türlü işi resmi işleri ve okuuğunu belgelemek

için nüfus kayıt örneğini göstermek durumunda kaldığı zamanlar olduğunu iddia ederek davasının

kabulü ile müşterek çocuğun Demirtaş olan soyadının ikinci evliliği sonucu aldığı ... soyadı olarak

değiştirilmesi talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı

görülmüştür.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile “...davacının kızlık soyadının

\"...\" olduğu, davalı ile boşandıktan sonra 09.10.2018 tarihinde yeniden evlendiği ve \"...\" soyadını

aldığı, velâyeti kendisine bırakılan müşterek çocuğa da bu soyadının verilmesini talep etiği, ancak

boşanma ya da evliliğin iptali halinde davacı annenin soyadının yeniden değişme ihtimalinin her

zaman mevcut olacağı, böyle bir durumun ortaya çıkması halinde çocuğun soyadı ile annenin

soyadının yine farklı olacağı ve bu durumun nüfus kayıtlarında daha çok karşıklığa sebebiyet vereceği,

ayrıca çocuğun da olumsuz yönde etkileneceği, bu nedenle çocuğun soyadının annenin yeni evlilik

soyadı olan \"...\" olarak değiştirilmesinin hem çocuğun üstün yararı açısından hem de kamu düzeni

açısından bir fayda sağlamayacağı\" gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf

başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; çocuğun diğer kardeşleri ile aynı soy ismini

taşımadığından bu durumu kendisine dert ettiğini ve psikolojisinin olumsuz etkilendiğini, İlk Derece

Mahkemesince davanın açıldığı tarihteki hal ve koşullara göre somut olayı değerlendirmesi gerektiğini,

annenin her an boşanabileceğini düşünerek varsayımlar üzerinden hareket etmesini hukuk düzeninin

kabul etmeyeceğini, söz konusu davanın çocuğun üstün yararına olduğunun tanık beyanlarıyla

ispatlandığını ileri sürerek karar kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar

verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı boşanma sonucu velâyeti

kendisine verilen annenin bekarlık soyadını çocuğun üstün yararının bulunması halinde alabileceği ve

bu konuda başkaca bir yasal düzenlemenin bulunmadığı, evlilik birliği içinde doğan çocuğun evlilik

içinde doğumla kazandığı soyadının, davacı annenin ikinci evliliği nedeniyle kazanmış olduğu soyadı

ile değiştirilmesi mümkün bulunmadığının anlaşılmasına göre istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk

Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin (1) inci fıkrasının (b) bendinin

(1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz

isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; konuya ilişkin mahkeme kararlarına yönelik

bireysel başvuruları inceleyen Anayasa Mahkemesinin annenin kızlık soyadının çocuğun üstün

yararına olması halinde çocuğa verilebilmesinin önünü açmış olduğu, sırf yasal düzenleme

bulunmamasının gerekçe gösterilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu, İlk Derece Mahkemesi’nin

dava açıldığı tarihteki hal ve koşullara göre somut olayı değerlendirmek suretiyle bir karar vermesi

gerektiğini, çocuğun soy adının ... olarak düzeltilmesi dava tarihi itibariyle çocuğun üstün yararına

olduğunun tanık beyanları ile ispatlandığını ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının

bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ortak çocuğun velâyetinin annede olması nedeniyle, çocuğunun annesinin ikinci evlilik

soyadını kullanmasının çocuğun yüksek yararına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası 10 uncu, 20 nci maddesi, 41 inci maddesi ile 90 ıncı maddesi. 6100

sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 11 Nolu

Protokol ile Değişik İnsan Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmeye Ek 7 Nolu

Protokol 5 inci maddesi. Anayasa Mahkemesi'nin 8.12.2011 tarihli ve 2010/119 esas, 2011/165 karar

sayılı iptal kararı.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde

yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere,

uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava

şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun

olup davacı vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını

gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci

fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.04.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.