T.C. YARGITAY
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7189 Karar No: 2020/6329 Karar Tarihi: 10.11.2020
MAHKEMESİ: YALOVA 1. ASLİYE (TÜKETİCİ) HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından duruşma talepli olarak temyiz edilmiş ise de bu isteğin miktar itibariyle reddi ile temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Davacı, davalı şirket ile 13.04.2014 tarihli ve 10.260,00 TL bedelli devremülk satış vaadi sözleşmesi imzaladığını, bu sözleşme karşılığında tapu masrafları dahil toplam 10.796,54 TL ödeme yaptığını belirterek sözleşmenin iptali ile ödediği bedelin faizi ile birlikte iadesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile; 13/04/2014 tarihli taraflar arasında akdedilen hisseli gayrimenkul satış sözleşmesinin feshine, sözleşme konusu daire bedeli 10.260,00.-TL, tapu ve noter masrafı 536,84.-TL olmak üzere toplam 10.796,84.-TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, davacı tarafından imzalanan devre mülk satış sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesine istemine ilişkindir.
Taraflar arasında imzalanan sözleşmenin, tapuda pay devrini içerdiği, dava konusu taşınmaza ilişkin tapunun dava tarihinden önce dava dışı şirket tarafından 22.04.2014 tarihinde davacıya devredildiği dosya kapsamı ile sabittir. Mahkemece, davacıya gerekli muayene ve denetim imkanı tanınmaksızın irade fesada uğratılmak suretiyle sözleşme düzenlendiği, taşınmazın sözleşme yapılan şirket dışında başka bir şirket tarafından davacıya devredildiği bu surete davacının iradesinin fesada uğratıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece devri gerçekleştirilen taşınmazın, yapı kullanma izin belgesi olup olmadığı, kullanıma ilişkin iskan ruhsatının olup olmadığı, inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı, fesih koşullarının oluşup oluşmadığı araştırılmaksızın davanın kabulüne ilişkin hüküm kurulmuştur. Her ne kadar taşınmaz devrini içeren sözleşmenin adi yazılı şekilde yapılması geçersiz ise de, taşınmazın tapusunun verilmesi ile geçersiz olan sözleşme geçerlilik kazanacaktır. Bu durumda mahkemece, tapunun davacıya devredildiği anlaşıldığından yapı kullanma izin belgesi ile kullanıma ilişkin iskan ruhsatının olup olmadığı, inşaatın tamamlanıp tamamlanmadığı ve devre mülk satış sözleşmesinin feshine ilişkin koşulların oluşup oluşmadığı araştırılarak taraf delilleri toplanıp sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme nedeniyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 2. bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK'nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 10/11/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.