YARGI İÇTİHATLARI

31.05.2021 Pazartesi
EVLİLİK BİRLİĞİ İÇİNDE YAPILAN ÖDEMELERİN YARI ORANINDA KATILMA ALACAĞI BELİRLENMESİ
Kooperatife yapılan ödemeler ile kalan borcun toplam yapılması gereken ödemeye oranlanarak artık değere katılma alacağının belirlenmesi gerektiği-Güncel değer

T.C.

YARGITAY

8. Hukuk Dairesi

Esas No: 2020/1003

Karar No: 2021/335

Karar Tarihi: 21.01.2021

KATILMA ALACAĞI - KOOPERATİFE YAPILAN ÖDEMELER İLE KALAN BORCUN TOPLAM YAPILMASI GEREKEN ÖDEMEYE ORANLANARAK ARTIK DEĞERE KATILMA ALACAĞININ BELİRLENMESİ GEREKTİĞİ - HÜKMÜN BOZULMASI

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiş olup, hükmün taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen kooperatif hissesi nedeniyle 10.000,00 TL alacağın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, davacı vekili 05.02.2015 tarihli dilekçeyle talep miktarını 46.000,00 TL'ye yükseltmiştir.

Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece 05.03.2015 tarihli kararla, 46.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairece, Yerel Mahkemenin kararı 08.03.2017 tarihli ve 2015/12984 Esas, 2017/3164 Karar sayılı ilamla onanmıştır. Davalı ... vekilinin süresi içerisinde karar düzeltme isteğinde bulunması üzerine, Dairenin 11.09.2018 tarihli ve 2017/12545 Esas, 2018/15430 Karar sayılı ilamıyla, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kısmen kabulüyle, kooperatife kalan borcun dikkate alınarak hesaplama yapılması gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma uyularak yapılan yargılama sonucunda 30.10.2019 tarihli kararla, 46.000,00 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir.

1. Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve uyulan bozma ilâmında açıklandığı üzere işlem yapılıp sonucu dairesinde hüküm tesis edildiğine göre, davacı vekili ve davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının incelemesine gelince;

a. Vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına gerek iradi ve gerekse kanuni şekilde uymuş olan hukuk mahkemesi, bozma kararı doğrultusunda inceleme yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Mahkeme, bozma kararından dönerek direnme kararı veremeyeceği gibi, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümlerinden farklı yeni bir hüküm kuramaz. Bu müesseseye “usuli müktesep hak” veya “usule ilişkin kazanılmış hak” denir. “Usuli Müktesep Hak”, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiş, usul hukukunun ana ilkelerindendir ve kamu düzeni ile ilgilidir. Açıkça bozmaya uyulmasına karar verilmesiyle, taraflardan birisi yararına usule ilişkin kazanılmış hak doğar. Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. Kural olarak, hakim ara kararından dönebilirse de, bozmaya uyulmasına ilişkin karar bunun istisnalarındandır. Farklı anlatımla; bozma kararına uyan mahkeme, bununla bağlıdır. Ne var ki; Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK mad.229) ve denkleştirmeden (TMK mad.230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK mad.219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK mad.231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK mad.236/1). Somut olayda, Dairemizin 11.09.2018 tarihli bozma ilamında, kooperatife yapılan ödemeler ile kalan borcun toplam yapılması gereken ödemeye oranlanarak artık değere katılma alacağının belirlenmesi gerektiği belirtilerek bozma sevk edilmiş, Mahkemece, bozma gereği oranlama yapılıp artık değer bulunmuş ise de, davacı eşin artık değerin yarısı oranında artık değere katılma alacağı (TMK mad. 236/1) olduğu göz ardı edilmiştir. O halde, Mahkemece, yapılan oranlamaya göre belirlenen taşınmazın güncel değerinin %37'sinin (evlilik birliği içinde yapılan ödemelerin oranı olan) yarısı oranında davacı eş lehine katılma alacağına hükmedilmesi gerekir.

b. Diğer yandan, Mahkemece, bozma sonrası taşınmazın güncel değeri için rapor alındığı, ancak taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazlarının değerlendirilmediği görülmektedir. O halde, Mahkemece, taraf vekillerinin itirazları da dikkate alınarak, bozmadan önceki karar tarihi dolayısıyla bozma öncesi belirlenmiş değer güncelliğini yitirmiş olacağından bozma sonrası verilecek karar tarihine en yakın değerin belirlenmesi için rapor alınarak sonucuna göre artık değere katılma alacağının hesaplanması gerekir.

SONUÇ: Davacı vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazları yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK'nin Geçici 3.maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekili ve davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının yukarıda 1. bentte gösterilen sebeplerle reddine, HUMK'un 440/I. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 21.01.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.