T.C.
YARGITAY
ONİKİNCİ CEZA DAİRESİ
Esas : 2014/6767
Karar : 2014/25148
Tarih : 09.12.2014
Davacı vekilinin 27.10.2009 tarihli dilekçesi ile müvekkili davacının bir suç soruşturması nedeniyle tutuklu kaldığını, yapılan yargılama sonunda üzerine atılı suçtan beraatine hükmedildiğini belirterek CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin açılan davanın mahkemece kısmen kabulüne ilişkin hüküm, davalı vekili ve davacı vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Tazminat davasının dayanağı olan Adana 6. Ağır Ceza Mahkemesinin, 2007/66 Esas - 2008/121 Karar sayılı ceza dava dosyasının incelenmesinde; sanığın (davacının) uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan, 05.05.2007 – 17.04.2008 tarihleri arasında tutuklu kaldığı, yapılan yargılama sonunda beraatine hükmedildiği, hükmün temyiz edilmeksizin 26.02.2009 tarihinde kesinleştiği, tazminat davasının 27.10.2009 tarihinde, CMK’nın 142/1. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, kanunda öngörülen yasal şartların oluştuğu anlaşılmış,
Davacı vekili, 27.10.2009 tarihli dilekçesi ile müvekkili olan davacının 05.05.2009 ile 17.04.2008 tarihleri arasında "348 gün" süre ile haksız olarak tutuklu kaldığını, tutuklu kalması nedeniyle işverence iş aktinin sona erdirildiğini, tahliye olduktan sonra açtıkları işe iade davasının, 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/4 maddesinde belirtildiği gibi işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halinde devamsızlığının 17. maddede belirtilen bildirim süresini aştığı, gerekçesiyle reddedildiği, iş aktinin sonlanmasıyla 7 yıl 5 ay 12 günlük kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı alacağından mahrum kaldığını, ayrıca tutuklandığı süredeki ücretini de alamadığını belirterek 39.925 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur,
Mahkemece yapılan yargılama sonunda, hukukçu bilirkişiden rapor almak suretiyle, davanın kısmen kabulü ile '10.009,90 TL ücret alacağı, 8.352,31 TL kıdem tazminatı ve 1.779,47 TL ihbar tazminatı olmak üzere toplam 20.141,58 TL maddi, 12.000 lira manevi tazminatın davalı hazineden alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Kıdem tazminatı; çalışan işçinin hizmet süresi boyunca verdiği emeğin karşılığını almasını sağlayan yasal bir sistemdir, kıdem tazminatı hesaplanırken işçiye çalıştığı her bir tam yıl için, giydirilmiş brüt ücretinin otuz günlük tutarı ödenir. Geçerli olan 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14'üncü maddesine göre, 4857 sayılı İş Kanunu çerçevesinde çalışanlar işverenlerinden kıdem tazminatı alabilir. İlgili kanunda 7 hal belirtilmiştir, bunlar: işverenin haklı bir sebep olmadan işten çıkartması, işçinin haklı bir sebeple işi bırakması, erkek çalışanların askerlik için işi bırakması, emekli olmak amacıyla işçinin işi bırakması, emeklilikle ilgili diğer şartları tamamlayıp, emeklilik yaşını evinde beklemek amacıyla işçinin işi bırakması, kadın işçinin evlendikten sonraki bir yıl içinde işi bırakması ve işçinin ölmesi. Bu belirtilen hallerden herhangi birisinde, her çalışma yılına işçinin bir brüt maaşı tutarında kıdem tazminatı ödenecektir.
İhbar tazminatı ise işçinin işten haber verilmeksizin veya ihbar süresi bitiminden önce çıkarılması durumunda işveren tarafından işçiye ödenmesi gereken tazminattır, ihbar tazminatı işçinin çalıştığı yıl süresine bağlı olan ihbar süresi kullanılarak hesaplanır.
İşverenin haklı nedenle derhal fesih hakkı 4857 Sayılı İş Kanunu’nun 25. maddesinde düzenlenmiştir. Söz konusu madde, işverenin derhal fesih hakkını doğuran sebepleri değişik başlıklar altında düzenlemektedir. Bunlar; sağlık sebepleri, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri, zorlayıcı sebepler ve işçinin gözaltına alınması veya tutuklanması halindeki devamsızlığının belirli bir süreyi aşması olmak üzere dört ana başlık altında toplanmıştır. İşçinin gözaltına alınması veya tutuklanması nedeniyle işe devamsızlığının İş Kanunu’nun 17. maddesindeki bildirim süresini (bildirim öneli) aşması durumunda işverenin iş sözleşmesini bildirimsiz olarak ve tek taraflı feshetme hakkı bulunmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında dosya kapsamı incelendiğinde;
Sigorta kaydı altında 07.09.2000 – 09.07.2007 tarihleri arasında ... Uluslararası Nakliyat ve Ticaret A.Ş.’de sözleşmeli işçi olarak çalışan davacının, 05.05.2007’de tutuklanması nedeniyle iş veren tarafından iş akti 09.07.2007 tarihinde tek taraflı olarak İş Kanunu’nun 25/II-g ve 25/4 maddeleri gereğince feshedildiği, fesih nedeniyle davacıya kıdem ya da ihbar tazminatı da ödenmediği, davacının beraat etmesinden sonra iş yerine dönebilmek amacıyla başvurduğu ancak iş yerince işe iade talebinin reddedildiği, bunun üzerine Adana 3. İş Mahkemesin’e işe iade amacıyla açılan davanın reddedildiği, bu hükmün onanmak suretiyle de kesinleştiği, davacının yıllık izin, fazla mesai, tatil, kıdem ve ihbar tazminatı alacaklarının ödenmesi amacıyla Adana 3. İş Mahkemesin’e açtığı alacak davasının kıdem ve ihbar tazminatı alacakları dışında kalan kısımları yönünden kabul edildiği, kıdem ve ihbar tazminatı alacak taleplerinin reddedildiği, bu hükmün de onanmak suretiyle kesinleştiği görülmüştür.
Bu suretle beraatle neticelenen ceza davası sonunda, davacı hem haksız yere 348 gün süreyle tutuklanmış hem de iş akti işveren tarafından haklı nedenle fesih edilmesi nedeniyle kıdem ve ihbar tazminatı alacağından mahrum bırakılmıştır, kendisinden kaynaklanan bir kusuru olmaksızın davacının kıdem ve ihbar tazminatı alacağından bu şekilde mahrum bırakılması evrensel hukuk kuralları ve tazminat hukukunun genel prensiplerine aykırılık teşkil edecektir. Davacı tutuklu kaldığı dönem içerisinde alamadığı ücret alacaklarını CMK’nın 141. ve devamı maddeleri gereğince talep edebilecek bunun yanı sıra da iş akti işveren tarafından haklı nedenle feshedilmiş davacı bakımından İş Kanunu çerçevesinde almaya hak kazandığı ancak haksız tutuklama nedeniyle alamadığı kıdem ve ihbar tazminatının da CMK’nın 141. maddesinde değinilen her türlü maddi zarar kapsamında olduğu değerlendirilerek; maddi tazminatın yazılı şekilde belirlenmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davalı vekilinin, ve davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün isteme uygun olarak ONANMASINA, 09.12.2014 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.