MESLEK HASTALIĞI ve MESLEK HASTALIĞININ TESPİTİ YÖNELİK TESPİT DAVASI
Kanun koyucu, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14/1 maddesinde meslek hastalığını; ‘Meslek hastalığı, sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik halleridir.’ şeklinde tanımlanmaktadır. Buna göre, işçinin meslek hastalığına yakalandığının kabul edilebilmesi; sigortalılık şartının, hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik şartının, hastalığın, bedensel veya ruhsal engelliliğin sigortalının yaptığı işten veyahut çalışma ortamından kaynaklanması şartının, tekrarlanma, devamlılık şartının ve işten ayrıldıktan sonra hastalığa yakalanılması durumunda aradan uzun bir süre geçmemesi şartlarının bir arada bulunması gerekmektedir. Bu şartları kısaca açıklamak gerekir ise;
1. Sigortalılık şartı;
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından; hizmet akdi ile çalışanların (4/a), kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar ile köy ve mahalle muhtarlarının (4/b), Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevlerinde çalışanların, Aday çırak, çırak ve stajyerlerin, Harp Malulleri ile Vazife Malullüğü aylığı bağlanmış malullerden Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında çalışanların, Türkiye İş Kurumu kursiyerlerinin, Sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinin, intörn öğrencilerin, tarım ve orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışan sigortalıların ve ev hizmetlerinde çalışan sigortalıların sigortalılık şartını sağladığı kabul edilmektedir.
2. Hastalık, bedensel veya ruhsal engellilik şartı;
Sigortalının Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Yönetmeliği ve Tüzüğü’nde yer alan hastalığa/bedensel veya ruhsal engelliğe yakalanması gerekmektedir. Ancak bu listelerde yer almayan hastalıklar da Yüksek Sağlık Kurulu Kararı ile meslek hastalığı olarak kabul edilebilmektedir.
3. Hastalığın, bedensel veya ruhsal engelliliğin sigortalının yaptığı işten veyahut çalışma ortamından kaynaklanması şartı;
Meslek hastalığından bahsedilebilmesi için sigortalının yakalandığı hastalık ile çalışma ortamı veya görülen iş arasında illiyet bağının bulunması gerekmektedir.
4. Tekrarlanma, devamlılık şartı;
Sigortalının uğradığı hastalığın çalışma sürecinde devamlılık arz eden bir durumdan kaynaklanması gerekmektedir. Örneğin; Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin 20’inci maddesinin birinci fıkrasına göre “Pnömokonyozun meslek hastalığı sayılabilmesi için, sigortalının, havasında pnömokonyoz yapacak yoğunluk ve nitelikte toz bulunan yeraltı veya yerüstü işyerlerinde toplam olarak en az üç yıl çalışmış olması şarttır”. Aksi durumda yani çalışma ortamında ani bir şekilde meydana gelen bir durum nedeniyle uğranılan bedensel zarar ise iş kazası olarak nitelendirilecektir.
5. İşten ayrıldıktan sonra hastalığa yakalanılması durumda aradan uzun bir süre geçmemesi şartı;
Başlıktan da anlaşıldığı üzere iş akdi sonlandıktan sonra ortaya çıkan meslek hastalıkları için bu şart aranmaktadır. Burada meslek hastalığının SGK tarafından çıkarılan yönetmelikte belirtilen süreden sonra oluşmaması gerekmektedir. Ancak, meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilmektedir. YSK’nın verdiği bu karar ise kesin olmayıp, bu karara karşı da hukuki süreç işletilebilmektedir.
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 14. Maddesi uyarınca meslek hastalığından bahsedilebilmesi için Kurum Sağlık Kurulu tarafından sigortalının yukarıda belirtilen tüm şartları bir arada taşıdığının tespit edilmesi lazımdır. Dolayısıyla, kurum tarafından incelemelere başlanabilmesi için meslek hastalığının kuruma bildirilmesi gerekmektedir.
Yapılan bildirim sonrasında Kurum Sağlık Kurulları da yetkili hastaneler tarafından düzenlenen sağlık kurulu raporlarına istinaden çalışanın meslek hastalığına yakalanıp yakalanmadığını tespit edecektir.
Yapılan bu tespit işlemi sonrasında ise ilgililer Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 58. ve 95. maddeleri uyarınca Yüksek Sağlık Kurulu nezdinde Kurum Sağlık Kurulları raporlarına itiraz edebilmekte olup, yapılan itiraz sonrasında ise Yüksek Sağlık Kurulu sigortalının meslek hastalığına yakalanıp yakalanmadığını değerlendirmektedir. Ancak Yüksek Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen bu rapor da kesin mahiyette olmadığından ilgililer bu defa mahkemeye müracaat ederek Yüksek Sağlık Kurulu raporlarına da itiraz edebilmektedir. Nitekim, Yargıtay Büyük Genel Kurulu 1976/6 Esas, 1976/4 Karar sayılı ilamında ‘506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 109. maddesinde sözü edilen sigortalıların sürekli işgöremezlik, malullük ve erken yaşlanma halleri ile hak sahibi kimselerin malullük durumlarının tesbitine ilişkin olarak Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kararlarına karşı ilgililer mahkemeye başvurabilirler.’ şekilde karar vererek bu hususa açıkça değinmiştir.
Ancak, hak sahibi kişilerce YSK raporuna karşı mahkemeye müracaat edildiği takdirde; bu defa görevli ve yetkili mahkemenin hangi mahkeme olduğu, arabuluculuk sürecinin işletilmesi gerekip gerekmediği, dava öncesinde kuruma müracaat etmenin zorunlu olup olmadığı, husumetin kime/kimlere yöneltilmesi gerektiği, meslek hastalığı tespitinin ne şekilde gerçekleşeceği ve meslek hastalığından kaynaklı tazminat davası ile tespit davası arasındaki ilişki gündeme gelecektir. Bunları da sırası ile incelemek gerekirse;
a-) Görevli ve Yetkili Mahkeme;
5510 sayılı kanunun 101. maddesi ‘Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.’, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ‘İş mahkemeler … İdari para cezalarına itirazlar ile 5510 sayılı Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamındaki uyuşmazlıklar hariç olmak üzere Sosyal Güvenlik Kurumu veya Türkiye İş Kurumunun taraf olduğu iş ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklara, … ilişkin dava ve işlere bakar’ şeklinde düzenlendiğinden görevli mahkeme iş mahkemeleridir.
Yetkili mahkeme yönünden ise İş Mahkemeleri Kanunu’nun 6. maddesi ‘İş mahkemelerinde açılacak davalarda yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi ile işin veya işlemin yapıldığı yer mahkemesidir. Davalı birden fazla ise bunlardan birinin yerleşim yeri mahkemesi de yetkilidir.’ şeklinde düzenlendiğinden yetkili mahkeme işin/işlemin yapıldığı veyahut davalılardan birinin yerleşim yeri adresidir (Bkz. Yargıtay 20 Hukuk Dairesi, 2016/10736 Esas, 2016/10500 Karar sayılı ilamı).
b-) Arabuluculuğa Müracaat Etme;
İş Mahkemeleri Kanunu’nun 3. maddesinin 3. fıkrasında açıkça meslek hastalığından kaynaklanan tazminat ve tespit davalarında arabuluculuğa başvurulmasının dava şartı olmadığı ifade edilmiştir. Bu nedenle, meslek hastalığının tespitine yönelik dava açılmadan önce arabuluculuk sürecinin işletilmesi zorunlu değildir.
c-) Dava Öncesinde Kuruma Müracaat Etme;
İş Mahkemeleri Kanunu’nun 4. maddesi ‘31/5/2006 tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, hizmet akdine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulması zorunludur.’ şeklinde düzenlendiğinden meslek hastalığına yönelik tespit davası açılmadan önce Sosyal Güvenlik Kurumuna başvurulması gerekmektedir. Aksi halde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekecektir.
Nitekim, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi de 2019/3086 Esas, 2020/2344 Karar sayılı ilamında ‘Dava, meslek hastalığının tespiti istemine ilişkindir…. Yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında somut olayda, davacı tarafından davaya konu istem hakkında Sosyal Güvenlik Kurumuna müracaat ve Kurum tarafından bu müracaata konu istemin reddine ilişkin bir işlem bulunmadığı görülmekle, Mahkemece, davacının dava konusu talebi ile ilgili olarak dava tarihinden önce Kuruma başvurusunun olup olmadığı araştırılarak, müracaatının olmadığının tespiti halinde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerekmektedir.’ şeklinde karar vererek dava açılmadan önce kuruma müracaat edilmesinin zorunlu olduğunu açıkça ifade etmiştir.
d-) Husumet;
Meslek hastalığının tespitine yönelik açılacak dava hem Sosyal Güvenlik Kurumunu hem de işvereni ilgilendirdiğinden tespit davalarında ikisine birlikte husumet yöneltilmesi gerekmektedir (Bkz. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, 2014/24402 Esas, 2015/23195 Karar sayılı ilamı).
e-) Meslek Hastalığının Tespiti;
Meslek hastalığının tespit edilebilmesi amacıyla ilgililer tarafından mahkemeye müracaat edildiği takdirde yetkili ve görevli mahkemece, Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 2021/13187 Esas, 2022/4003 Karar sayılı ilamı uyarınca sırasıyla aşağıda yazılı inceleme ve araştırmaların yapılması gerekmektedir.
1- Meslek hastalığının tespiti için; öncelikle davacının talebi açıklattırılmalıdır. Sigortalının hastalık öyküsü alınmalı, ilk defa ne zaman rahatsızlandığı, işyerinde yaptığı iş, temas ettiği maddeler, çalışma ortamı, işyerinde başka benzeri nitelikte hastalığı olan çalışanlar olup olmadığı belirlenmeli, bu şekilde hastalık ile meslek arasında illiyet tespit edilmelidir. Sigortalının daha önce sağlık durumuna ilişkin geçirdiği operasyonlar, tedavi evrakları getirtilmelidir.
2- Kurum tarafından davalı işyeri ile sigortalının çalıştığı dava dışı işyerlerinde denetim yapılmışsa bu denetim belgeleri getirtilmelidir. Gerekirse söz konusu işyerleri faaliyetlerine devam ediyorsa mahallinde işyeri koşullarının değerlendirilmesi için keşif yapılmalıdır. Bu şekilde hastalığın işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları nedeniyle meydana gelip gelmediği belirlenmelidir. Yapılacak keşifte hastalığın niteliğine göre bir uzman doktor, sosyal güvenlik uzmanı ve işin niteliğine göre mühendis bilirkişi bulundurulmalıdır.
3- Keşif üzerine alınan bilirkişi raporu ve sigortalının sağlık evrakları birlikte Yüksek Sağlık Kuruluna gönderilerek, mevcut hastalığın meslek hastalığı niteliğinde olup olmadığı, hastalığın başlangıç tarihi konusunda rapor alınmalıdır.
4- Yüksek Sağlık Kurulunun kararına itiraz edilirse dosyadaki tüm belgelerle birlikte Adli Tıp 3. İhtisas Kurulundan rapor alınmalıdır. Çelişki halinde ise Adli Tıp 2. Üst Kurulundan rapor alınması yoluna gidilmelidir.
Nihayetinde yapılan tüm bu araştırmalar sonucunda mahkemece meslek hastalığına yönelik olumlu veya olumsuz bir hüküm kurulacaktır.
f-) Meslek Hastalığından Kaynaklanan Tazminat Davası ile Tespit Davası Arasındaki İlişki;
Meslek hastalığından kaynaklı maddi ve manevi tazminat taleplerinin hüküm altına alınabilmesi için öncelikle sigortalının meslek hastalığına uğrayıp uğramadığının değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu nedenle, meslek hastalığına yönelik tespit işlemleri yapılmadan önce tazminat davası açılır ise sigortalıya tespit davası açılması için önel verilmesi, verilen süre içerisinde tespit davası açıldığı takdirde ise tazminat davasının tespit davasını beklemesi gerekmektedir.
Gerçekten de Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2022/998 Esas, 2023/745 Karar sayılı ilamında ‘O halde mahkemece yapılacak iş, davacı tarafa dava dilekçesinde iddia ettiği eylemin SGK’na ihbarı için önel vermek, verilecek bu önel neticesinde Kurumca istemin reddedilmesi halinde ise yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacıya Kurum ve İşverene karşı iş kazası / meslek hastalığı tespiti yönünden dava açmak için önel vermek, süresi içerisinde açılacak davayı bekletici mesele yaparak sonucuna göre davacının maddi ve manevi tazminat istemi hakkında bir karar vermekten ibarettir.’ şeklinde karar vererek bu hususlara açıkça değinmiştir.
Makalenin tüm hakları yazarı Av. Enes TEPER'e aittir ve makale, yazarı tarafından (http://www.sertkayahukuk.com) internet sitesinde yayınlanmıştır.
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.
KAYNAKÇA;
1- https://www.sgk.gov.tr/Content/Post/a4b7b555-198f-41e4-a020-fa52276bda37/Meslek-Hastaligi-2022-07-21-10-54-41
2- İŞÇİ, Bülent Ferat, Meslek Hastalığının Tanımı ve Tespiti, Antalya, 2016,
3- Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 1976/6 Esas, 1976/4 Karar sayılı ilamı,
4- Yargıtay 20 Hukuk Dairesi’nin 2016/10736 Esas, 2016/10500 Karar sayılı ilamı,
5- Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 2019/3086 Esas, 2020/2344 Karar sayılı ilamı,
6- Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 2014/24402 Esas, 2015/23195 Karar sayılı ilamı,
7- Yargıtay 10. Hukuk Dairesi’nin 2021/13187 Esas, 2022/4003 Karar sayılı ilamı,
8- Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2022/998 Esas, 2023/745 Karar sayılı ilamı,
9- www.corpus.com.tr
10- www.legalbank.net