T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2494
Karar No: 2023/3683
Karar Tarihi: 06.07.2023
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen mirasın hükmen reddi davasında verilen karar
hakkında yapılan istinaf incelemesi sonucunda, Bölge Adliye Mahkemesince davalılardan ...
Müdürlüğü vekili ile davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin ayrı ayrı ileri
sürdükleri istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı, davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili tarafından
temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme
sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan
rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar vekili, dava dilekçesinde; müvekillerinin murisi olan ...'ın 13.12.2014 tarihinde vefat ettiğini,
murisin vefatından evvel malvarlığını aşacak seviyede borç altına girdiğini ve murisin terekesinin
borca batık olduğunu belirterek murisin mirasının hükmen reddini talep etmiştir.
II. CEVAP
1. Davalılardan ... vekili, cevap dilekçesinde; davacıların murisine ait terekenin borca batık olduğunu
yazılı delille ispat edemediklerini belirterek davanın reddini istemiştir.
2. Davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde; eldeki davanın
açılmasında müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını ve davalı olarak gösterilmemesi gerektiğini,
davanın öncelikle müvekkilleri açısından husumet yokluğundan reddedilmesi gerektiğini ve müvekkili
aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmemesi gerektiğini belirterek davanın reddini
istemiştir.
3. Davalılardan ... vekili cevap dilekçesinde; davanın haksız olduğunu, müvekkiline murisin toplamda
106.878,54 TL borcunun bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
4. Dahili davalı ... vekili cevap dilekçesinde; murisin müvekkiline 1.304,25 TL borcunun bulunduğunu
ve eldeki davaya yönelik araştırmaların yapılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Bandırma 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15.10.2020 tarihli ve 2018/186 Esas, 2020/280 Karar sayılı
kararıyla; davanın kabulüne karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalılardan ... Müdürlüğü
vekili ile davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili ayrı ayrı istinaf başvurusunda
bulunmuşlardır.
B.Gerekçe ve Sonuç
Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesinin 22.02.2022 tarihli ve 2021/994 Esas, 2022/274
Karar sayılı kararındaki, \"...mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda terekenin açıkça
borca batık olup olmadığının araştırılması gerektiği, murisin ölüm tarihi itibariyle malvarlığının
araştırılması amacıyla mahkemece tapu müdürlüklerine müzekkereler yazıldığı, murisin taşınmaz
kayıtlarının araştırıldığı, murisin adına kayıtlı bir adet taşınmazının olduğunun görüldüğü, bu
taşınmazın murisin ölüm tarihi itibariyle değerinin tespit ettirildiği, muris adına taşınır malvarlığının
olmadığının da tespit edildiği, murisin vefatından sonra mirasçıları tarafından veraset ve intikal
beyannamesi verilmediğinin anlaşıldığı, mirasçıların terekeyi sahiplenme anlamına gelen iş ve
işlemlerinin olduğu konusunda delil ve emarenin dosyada mevcut olmadığı, bu yönüyle terekenin
aktifinin pasifinden daha az olduğu...\" gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar
verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde, davalılardan Sosyal
Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Mirasın hükmen reddinin şartlarının oluşmadığını,
2. Davanın reddine yönelik karar verilmesinin hatalı olduğunu,
3. Mahkemece gerekli olan araştırmaların yapılmadığını,
4. Eldeki davanın hasımsız olarak açılması gerektiğinden müvekkilinin davalı olarak gösterilmesinin
hatalı olduğunu ve davanın husumet yönünden de reddedilmesi gerektiğini belirterek kararın
bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.
2. İlgili Hukuk
1. Yasal ve atanmış mirasçılar, murisin terekesinden müteselsilen başka bir deyişle kendi
malvarlıklarıyla sınırsız olarak sorumludurlar. Bu nedenle kanun koyucu, mirasçılara onların yararına
olarak bu sorumluluklarını ortadan kaldırabilecek birtakım müesseseleri kanunda belirlemiş olup
bunlardan biri 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'ndaki mirasın hükmen reddi (hükmî ret)
müessesesidir. Kanun'un 605 inci maddesi, \"(f.1) Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.
(f.2) Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras
reddedilmiş sayılır.\" şeklinde düzenlenmiştir.
2. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup
olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde
terekenin borca batık olduğu kabul edilir. Aksi halde terekenin murisin ölüm tarihinde borca batık olup
olmadığı, murisin malvarlığı bulunup bulunmadığının ölüm tarihindeki mevcut durum esas alınarak
bankalar, trafik tescil müdürlüğü, vergi daireleri, belediyeler, tapu müdürlüğü vb. kurum ve
kuruluşlardan sorulması, murisin alacak ve borçları zabıta marifetiyle de araştırılarak aktif malvarlığı
ile takibe konu borç miktarı göz önünde tutularak aktif ve pasifinin tereddüde neden olmayacak şekilde
belirlenmesi, mirasçının mirası kabul anlamına gelen davranışlarda bulunup bulunmadığının
araştırılması gerekmektedir.
3. Değerlendirme
1. Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan
sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Dosyada yapılan incelemede, murisin terekesinin aktif ve pasif araştırmasının onun vefat tarihi olan
13.12.2014 tarihinde yapıldığı görülmüştür. Bu araştırma sonucunda murisin Bandırma Vergi
Dairesine borcunun 106.878,54 TL; ...'na borcunun 2.720,68 TL; Sosyal Güvenlik Kurumu
Başkanlığı'na destek prim borcunun 171,70 TL ve Bandırma Ticaret Odasına ise borcunun 1.785,49
TL olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan, murisin hak ve alacaklarına bakıldığında ise murise ait herhangi
bir araç kaydının bulunmadığı, bankalarda vadeli veya vadesiz hesaplarının da bulunmadığı
görülmüşse de muris adına kayıtlı 90 ada 13 parseldeki mesken niteliğindeki 1 numaralı bağımsız
bölümün varlığı tespit edilmiştir. 18.12.2019 tarihinde alınan bilirkişi raporunda, bu taşınmazın dava
tarihi itibariyle değerinin 94.670,00 TL; murisin vefat tarihi itibariyle değerinin ise 62.921,38 TL
olduğu belirtilmiştir. Sonuç itibariyle muris terekesindeki pasiflerin aktiflerinden fazla olması
sebebiyle murisin terekesinin borca batık olduğu anlaşılmıştır.
3. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının hukuka uygun olduğu, kararda ve kararın
gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı ve temyiz
dilekçesinde ileri sürülen nedenlerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı görülmüştür
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Davalılardan Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz
itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Davalı kurum harçtan muaf olduğundan yeniden alınmasına yer olmadığına,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi