TAAHHÜTLÜ ABONELİK SÖZLEŞMESİ NEDİR? NEREDE KARŞIMIZA ÇIKMAKTADIR?
Belirli bir mal ve hizmeti abonelerine sunan şirketler, rekabet gücünü artırabilmek ve tercih edilme oranını artırmak için yeni yollar denemekte, bu amaçla en yeni ve bilinen yol olarak, taahhütnamede belirtilen süre kadar abone kalma sözü veren müşterilere, sözleşme konusu mal ve/veya hizmet bedelinden indirim yapmaktadır. Bu şekilde akdedilen sözleşmelere de “taahhütlü abonelik sözleşmesi” adı verilmektedir. Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’da alelade abonelik sözleşmesinin tanımına yer verilmesine rağmen; taahhütlü abonelik sözleşmesinin tanımına ve unsurlarına değinilmemiştir. Buna karşılık, Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği’nde taahhütlü abonelik sözleşmesinin tanımlandığını görmek mümkündür. Abonelik Sözleşmeleri m.14 hükmüne göre, “Taahhütlü abonelikler, satıcı veya sağlayıcının, taahhütnamede belirlenen süre kadar abone kalmayı taahhüt eden tüketicilere;
a) Sözleşme konusu mal veya hizmetin bedelinden indirim yapmayı,
b) Sözleşme konusu malın teslimi veya hizmetin ifası ile birlikte taahhüt
konusu malın mülkiyetini veya kullanım hakkını devretmeyi ya da hizmeti ifa etmeyi, taahhüt ettiği aboneliklerdir”.
Gündelik hayatta cep telefonu, sabit telefon, internet, televizyon vb. hizmetleri gibi alanlarda bu tarz sözleşmeler yapılmaktadır.
TAAHHÜTLÜ ABONELİK SÖZLEŞMESİNİN ŞEKİL ŞARTI VAR MIDIR?
TKHK.m.52/II ve Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği m.5 hükümlerine göre, abonelik sözleşmesinin yazılı veya mesafeli şekilde kurulması ve sözleşmenin bir nüshasının yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile tüketiciye verilmesi zorunludur. İşbu düzenlemelerin taahhütlü abonelik sözleşmelerine de uygulanacağı söylenebilir. Dolayısıyla şekil serbestisinin öngörülmediği, şekle aykırılık halinde de kesin hükümsüzlüğün gündeme geleceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Yine taahhütlü abonelik sözleşmesinin ayrılmaz bir parçası olan taahhütnamenin tüketiciye yazılı olarak veya kalıcı veri saklayıcısı ile verilmesi zorunlu olup Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği m.15 bu hususta taahhütte bulunması gereken unsurlar konusunda düzenlemeye haizdir. Taahhütnamede; taahhüdün geçerlilik süresi ile taahhüt konusu mal veya hizmetin nitelikleri, tüm vergiler dahil toplam fiyatı, indirim yapılan tarifenin taahhüt verilmeden önceki fiyatı, aylık yapılan indirim miktarı, taahhüdün süresinden önce sonlandırılması durumunda tüketicinin elde ettiği faydalara ilişkin geri ödeyeceği bedelin hesaplanma yöntemi yer almak zorundadır.
TAAHHÜT SÜRESİNCE SÖZLEŞME KOŞULLARINDA SATICI VE SAĞLAYICI TARAFINDAN DEĞİŞİKLİK YAPILABİLİR Mİ?
Yine temas edilmesi gereken başka bir husus şüphesiz ki satıcı ve sağlayıcının taahhüt süresi içerisinde sözleşme koşullarında değişiklik yapıp yapamayacağıdır. Burada da Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği m.14/2 hükmünde yer alan “Taahhütlü aboneliklerde taahhüt süresince sözleşme ve taahhütname koşullarında tüketici aleyhine değişiklik yapılamaz” şeklindeki düzenleme çerçevesinde tüketici aleyhine değişiklik yapılamayacağını, yalnızca lehe olan değişikliklere imkân verilebileceğini görmekteyiz. Bu süre içerisinde tüketici aleyhine değişiklik yapılması halinde ise haksız şarta mahal verileceğini söylemek mümkündür.
TAAHHÜTTE KARŞILAŞTIRILAN SÜRENİN SONA ERMESİNDEN ÖNCE SÖZLEŞMEYİ HAKLI BİR SEBEP OLMADAN SONLANDIRAN TÜKETİCİ NE GİBİ SONUÇLARLA KARŞILAŞIR?
Taahhütlü abonelik sözleşmesinin sona erdiği birçok hâl vardır. Bunlar; sözleşmeden cayma, sürenin dolması, ölüm, fiil ehliyetinin kaybı ya da sınırlandırılması, aciz hâli, sonraki kusursuz ifa imkânsızlığı gibi sebeplerle kendiliğinden sona erme, tarafların anlaşması ile sona erme ve fesih bildirimi ile sona erme şeklinde sıralanabilir. Sayılan sona erme şekillerinin her birinin kendi içinde önemli şartları ve ayrıntıları olmakla birlikte taahhütlü abonelik sözleşmesinin süresinin sona ermesinden önce haksız olarak feshedilmesi haline değineceğiz.
Sözleşmenin taahhüt süresi içerisinde haksız feshinden dolayı ASY.m.16 ve 17 hükümleri gereğince satıcı/sağlayıcı belirli bir miktar bedel talep edebilir. Bununla ilgili Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği Taahhütlü aboneliğin süresinden önce feshi başlıklı MADDE 16 “Taahhütlü aboneliklerde tüketicinin süresinden önce taahhütlü aboneliğini sonlandırması halinde, satıcı veya sağlayıcının talep edeceği bedel, tüketicinin taahhüdüne son verdiği tarihe kadar tüketiciye sağlanan indirim, cihaz veya diğer faydaların bedellerinin tahsil edilmemiş kısmının toplamı ile sınırlı kalmak zorundadır. Ancak, tüketiciden taahhüt kapsamında tahsil edileceği belirlenen bedellerin henüz tahakkuk etmemiş kısmının toplamının, bu tutardan düşük olması halinde sınır değeri olarak tüketici lehine olan tutarın esas alınması zorunludur.” hükmüne haizdir.
Çoğunlukla tüketiciler taahhütlü aboneliğini sona erdirmek istediğinde satıcı/sağlayıcı tarafından karşısına cayma bedeli çıkarılmaktadır. Böyle bir durumda tüketicinin sözleşmeyi feshetme sebebini gözden geçirmesi, bunu satıcı/sağlayıcıya bildirmesi, istenen bedelin hukuka uygun olup olmadığını araştırması gerekmektedir.
Belirtmek gerekir ki genellikle tüketicinin aboneliğini sona erdirmek istemesinin altında haklı sebepler bulunmaktadır. Tüketici başlangıçta vaat edilen şartlara uymayan satıcı/sağlayıcının sunduğu hizmete katlanmak zorunlu olmamakla böyle bir durumda somut olayın gelişimine göre haklı sebepli olağanüstü fesih gündeme gelebilecek ve tüketici de cayma bedeli adı altında haksız olarak istenen bir bedeli ödemek zorunda kalmayacaktır.
Sonuç olarak hemen hemen herkesin bir şekilde tarafı olduğu taahhütlü abonelik sözleşmesinde hakların bilinmesi hem daha güvenli hissetmeyi hem de beklenen imkânı sağlamayan satıcı/sağlayıcıya karşı bilinçli şekilde davranma noktasında destek sağlayacaktır. Hak kaybına neden olunmaması için bu tarz uyuşmazlıklarda alanında yetkili avukatlardan yardım alınması tavsiye edilmektedir.
'Makalenin tüm hakları yazarı Av.Aslıhan ÇAKMAKER aittir ve makale, yazarı tarafından (http://www.sertkayahukuk.com) internet sitesinde yayınlanmıştır. '
Bu ibare eklenmek şartıyla, makaleden Fikir ve Sanat Eserleri Kanununa uygun kısa alıntılar yapılabilir, ancak yazarının izni olmaksızın makalenin tamamı başka bir mecraya kopyalanamaz veya başka yerde yayınlanamaz.