YARGI İÇTİHATLARI

04.11.2022 Cuma
YARGI İÇTİHADI
TENSİP ZAPTI İLE TANIK LİSTESİNİN SUNULMASI İÇİN VERİLEN KESİN SÜRENİN AKIBETİ
Ön iinceleme duruşması yapılmaksızın tensip zaptı ile tanık listesinin sunulması için verilen kesin süre hukuki sonuç doğurmayacaktır.

T.C.

YARGITAY

22. Hukuk Dairesi

Esas No: 2013/32929

Karar No: 2015/7088

Karar Tarihi: 24.02.2015

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı vekili, müvekkili işçinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini, işçilik alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, aylık ücret, yıllık izin, fazla çalışma, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.

Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Somut uyuşmazlıkta, mahkemece, verilen kesin süre içerisinde tanıkların isim ve adresleri bildirilmediği gerekçesiyle davalı vekilinin tanık dinletme talebi reddedilmiştir.

Dava, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yürürlükte olduğu tarihte açılmıştır.

Davalı vekilince, süresinde sunulan cevap dilekçesinde, tanık deliline dayanılmıştır. Mahkemece, verilen kesin süre içerisinde tanık listesinin sunulmaması gerekçesiyle, davalı vekilinin tanık dinletme talebi reddedilmiş ise de, tensip zaptıyla verilen kesin sürede tanık listesi ile ilgili açık bir ihtarın yer almadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki, söz konusu sürenin tensip zaptıyla verilmesi de yerinde değildir.

6100 sayılı Kanun'un, 240. maddesinde tanık listesi sunulması hususundan, 243. maddesinde ise, tanık listesi için kesin süre verilmesi hususundan bahsedilmekle birlikte, tanık listesi sunulması için kesin sürenin hangi aşamada verileceğine ilişkin, kanunda açık bir düzenleme bulunmamaktadır. Ancak, Kanun'un 140/1. ve 320/2. maddelerinde, ön inceleme aşamasında tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların tek tek tespit edilmesi gerektiği düzenlenmiştir. Uyuşmazlık konularının tespit edilmesinden önceki bir aşamada,

tarafların tanık listesi sunmalarını beklemek doğru değildir. Bu halde, tanık deliline dayanmış ve fakat tanık listesi sunmamış tarafa, tanık listesi sunması için kesin sürenin ön inceleme sonunda verilmesi gereklidir. Tensip zaptında bu yönde verilen kesin süre hukuki sonuç doğurmayacaktır.

Mahkemece, ön inceleme duruşma gün ve saati, kendisini vekille temsil ettirmesine rağmen davalı şirkete tebliğ edilmiş ve ön inceleme duruşması davalı tarafın yokluğunda yapılmıştır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 11. maddesi gereğince, vekil ile takip edilen işlerde tebligatın vekile yapılması zorunlu olup, davalı vekiline duruşma ve gün saatinin tebliğ edilmeden ön inceleme duruşmasının yapılarak, savunma hakkının kısıtlanması hatalıdır. Davalı vekili de, tahkikat duruşmasında alınan beyanında bu yöne ilişkin itirazını ileri sürerek ön inceleme duruşmasına katılamama sebebini bildirmiş ve duruşma akabinde sunduğu 23.10.2012 hakim havale tarihli dilekçesiyle, tanık listesini sunmuştur.

Anılan sebeplerle, davalı vekilinin tanık dinletme talebinin yazılı gerekçeyle reddine karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 24.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Kaynakça: www.corpus.com.tr